Genç bir anne adayında bir yumurta toplama işleminde çok sayıda, hatta onlarca yumurta elde etmek mümkün olabilmektedir. O zaman, bazı yumurtaların ham (germinal vesicle), bazılarının bayatlamış (sürmatür), bazılarının bozuk (dejenere, empty zona, zonasız vs) olmalarının hiç önemi kalmaz tabii ki... Kimisi döllenmese bile, kalanlar döllenir, kimisi devam edemese bile, kalan sağlar bizimdir... Sonuçta elimizde transfer etmeye yetecek kadar embriyo kalır.

Amaaa... Zaten yumurta elde etme olasılığımız ya var ya yok düzeylerinde ise... O zaman havuzlama (pooling) diye bir yöntem düşünülebilir. Ben size anlatmaya çalışayım. Mantığını kavrayın. Sonra değer mi, değmez mi kararı siz verin. Beraberce uygulayalım. Ya da uygulamayalım...

 

Yumurtalık rezervi az ise, yani herkese yapılan uyarı ile az sayıda yumurta elde edebileceğimiz öngörülüyorsa, tedaviye başlarken şöyle bir karar verilebilir. Örneğin, toplam 4 tane embriyo elde edinceye kadar tekrar tekrar yumurtalık uyarısı ve yumurta toplama işlemi yapalım, embriyo transferi yapmayalım ve biriktirelim. Havuzlama denilmesinin mantığı...

Yararı ne olabilir? 

İlk embriyo transferi gebelikle sonuçlanmazsa veya biyokimyasal gebelik, düşük vs olursa, üzüntü, depresyon vs, gibi engeller baştan başlamayı zorlaştırabilir, en azından geciktirebilir. Oysa biriktirilmiş embriyolar varsa, hemen kalan embriyolarla tedaviye devam edilebilir. Herşeye yeniden başlamaktan çok daha kolay. 

Yok eğer, ilk elde edilen embriyo transfer edildiğinde gebelik olursa... Ne iyi! Sonraki çabalar gereksiz mi imiş? Sadece bir gebelik isteniyorsa, belki... Ama, daha sonraki yıllarda yeni bir gebelik arzusu olursa, ilerideki yıllarda elde edilmesi belki de artık imkansız olacak olan hazır embriyo kalmış olur. Fena mı?

Sonuçta daha çok gayret, masraf ve emek gerektiren bir yöntem havuzlama... Kazanma şansı daha büyük bir çaba. Öte yandan, sonuç elde edilemezse, çok daha fazla bir kayıp...

Bu durumda da doğrusu şudur denemiyor.  Yine kişisel tercihler ön plana çıkıyor. 

Bir yanda çiftlerin arzu, tutku ve azimleri, öte yanda maddi, manevi dayanma güçleri...

Siz de düşünün, tartın, kendiniz için seçiminizi yapın...