Yılmamak... Vazgeçmemek...

Olumsuz düşünmenin yıkıcılığını bilmeyenimiz var mı? Maçın sonuna kadar yenilgiyi kabul etmeyip inatla hedefi için mücadele etmeyince kazanmak kolay mı?

Etrafınızdaki tüp bebek hikâyelerinde herkes ilk denemesinde mi gebe kalmış? İkincide, üçüncüde, bilmem kaçıncıda bebek sahibi olan yok mu? Ya da defalarca tedavilerden sonuç alamayıp, kendiliğinden gebe kalabilen mesela?

Yani maddi manevi gücünü toplayıp, arzularını peşini bırakmamak, vazgeçmemek. Yorucu, yıpratıcı, çabaların sonucundaki "büyük ödülü" hayal edip, direnmek. Yeniden güç toplamak. Herşeyi yeniden göze alabilmek.

İyi biten hikâyelerin çoğunun geçmişi böyle acılarla dolu.

Tüp bebek öncesi çekilenler az mı? O karar kolay mı? Onca maddi manevi sıkıntıdan sonra vazgeçmek doğru mu?

Kaç başarısız denemeden sonra mutlu sona ulaşılacağını bilemiyoruz ki! Ama o başarısız denemelerin bir an önce bitmeleri için yaşanmaları gerekmiyor mu?

Her tüp bebek denemesinden birkaç yıl sonra "depresyonda yeni çıkabildim, yeniden geldim" diyen hastalara rastlamıyor muyuz? Depresyonda geçirilen sürelerin gebeliğe (olacaksa da, olmayacaksa da) faydası var mı?

Öyleyse, şimdi düşünün bakalım, şunu diyebiliyor musunuz?

"Yılmak yok! Yıkılmak yok! Devam!"