Üçüncü
olarak ise "Olmazsa ne olur" sorusuna
makul ve mantıklı bir cevap hazırlamak gerekmektedir. 'Olmazsa ne olur?'.. 'Denemem
gereken tüm yolları denedim mi?'.. '
Daha önce en kötüsünü yaşayan kişiler şuan nasıl?'.. ' Kimlerin çocuğu oldu kimlerin olmadı?'.. '
Olmayanlar şuan gerçekten sanıldığı gibi mutsuz mu?'.. ' Üstesinden gelinemez mi?'.. ' Benim yaşam kaynağım sadece bu sürece mi
bağlı, hayatta başka kaynaklarım yok mu?'.. ' Diğer insanlar sadece bu kaynakla
mı mutlu?' . Tüm bu sorulara verilen sağlıklı ve makul cevaplar bizleri
aslında korkulduğu kadar kötü bir sonun olmadığı gerçeğine ulaştıracaktır; çünkü, bazen olay öncesindeki korkunun kendisi, olayın kendisinden daha büyük sarsıntı
yaratmaktadır. Bu nedenle korkuların üzerine gitmek en kötüye bizi çok daha
kolay ve sağlıklı hazırlayabilmektedir.
Böylece en kötü sonuç artık "kötü" olmaktan
çok daha çabuk çıkmakta ve çiftler bir sonraki aşamaya daha çabuk adapte
olabilmektedir. Bu durum ise aranan güç için oldukça önemlidir. (Bu bölümdeki katkıları için Psikolog Enise Öziç'e teşekkür ederiz.)