Yeni Dönemimiz (29.05.2010)

 



Kişisel web sayfam www.ebebaba.com'da 29.05.2010'da yayınlanmış idi. İçeriğinden de anlaşılacağı gibi o tarihte muayenehanemi kapatırken yazmıştım. Sayfada yer alan resimler muayenehanemden görüntülerdi...

***

Yeni Dönemimiz

Sevgili Dostlar,

Hayatın hep kademeleri var. Ben de hayatımın bir başka dönemine geçiyorum. Yaklaşık 7 yıldır sürdürdüğüm muayenehane dönemini kapatıyorum. (Belki de şimdilik!) .

Bunun gerekçesi, yeni tüp-bebek yönetmeliğindeki bir değişiklik. Tüp-bebek merkezi sorumlularının kısmi statüde çalışmaları (yani muayenehanede de çalışabiliyor olmaları) maddesi değiştirildi, daimi statüde çalışıyor olma zorunluluğu getirildi.

Bu değişiklik karşısında benim iki seçeneğim vardı. Ya ben kendi işime bakarım, muayenehanemde çalışmaya devam ederim demek... Ya da, tüp-bebek merkezi devam etsin diyerek muayenehanemi kapatmak...

Tabii ki, tüp-bebek merkezi ilk etapta kapatılmak zorunda kalırdı, ama hastane idaresi bu yetkisi (tüp-bebek sertifikası) olan bir başka kadın-doğum uzmanı meslektaşımı arayıp bulabilir, formalitelerini belki birkaç ayda tamamlayıp yeniden faaliyete geçirebilirdi. Ben her basamağında emeğim olan 12 yıl önce ilk alt yapı gayretlerine başladığım ve nihayet 3-4 ay önce çalışmaya başlayan tüp-bebek merkezinin güvenemediğim ellere teslim edilmesi ihtimalini göze alamadım.

İşin maddi boyutu da yok değil tabii. Elbette üniversitedeki kazancım muayenehanedeki kadar olamayacak. Ama, ben tek maaşlı bir öğretmen çocuğuyum. Babam o bir maaşla üç kardeş olarak bizi okuttu. Ben de o günleri unutmuş değilim. O gözle baktığımda "elhamdülillah!". Para benim asıl hareket noktam olmaz artık...

Ama, insan kendisinin de başkalarının da saygı duyduğu gibi, yaşamayı, çalışmayı arzu ediyor.

Sonuçta ben zaten üniversitenin elemanı idim. Bir açıdan diğer meslektaş öğretim üyeleri gibi ben de özel muayene yapıyordum. Sadece muayenem sırasında ihtiyaç duyduğum her şeyi, malzeme, cihaz, personel vs. kendim kurmuş karşılamış olarak, kendi ufuklarıma göre en iyi kalitede işimi yapıyordum. Şimdi ne fark olacak? Ben yine hasta bakacağım, ama ihtiyaçlarımı örneğin, masa, sandalye, bilgisayar, vs. idareden isteyeceğim. Ellerindeki imkan ve benim hatırım kadar destek gelecek. Bedelini kendi verdiğim 2 ultrason cihazı ve ücretlerini kendi ödediğim 4 yardımcı elemanla yaptığım işi, halen özel muayene yapan 5 öğretim üyesi için mevcut tek 1 ultrason cihazı, tek 1 hemşire, tek 1 yardımcı personel, tek 1 sekreter ve tek 1 temizlik personelinden oluşan "kadın-doğum özel muayene ekibinin" ek yükü olarak yapmaya çalışacağım.

"Verdiğiniz, ya da verdiğiniz zannedilen sözleri tutunuz" diye bir sözü duyduğumdan beri prensip edinmeye çalışmıştım. Çalışma ve iş üretme kapasitem daralınca belki yeni hastaların ve beklentilerin sorumluluklarını alamayacağım... Ama, başladığım işler ve beklentisi olanlar için elimden geleni yapmaya gayret edeceğim elbette.

Öte yandan, gittiğimiz yer hem bizim, hem değil. Ne de olsa idarecilerimiz ev sahibi, biz misafir. Bakalım, iltifatımız, ağırlanmamız nasıl olacak?

Sahtekarlara ve ikiyüzlü dalkavuklara gösterilen sonsuz hoşgörü gibi, yardım ve yataklık gibi, hatta "baş tacı edilme" gibi beklentilerimiz yok, ona da "elhamdülillah!"

7 Haziran 2010, Pazartesi gününden itibaren yeni dönemimiz başlıyor. Bir süre daha muayenehanede görevli birileri telefonlara cevap verecek.

Hadi hayırlısı... Bakalım, birlikte göreceğiz...

Prof. Dr. Tayfun Alper