Eğik Zeminde Dik Durabilmek

Dik durabilmek için sağlam, düzgün, sakin bir zemin gerek. O zeminde bile yalpalayanlar olmaz mı? Olur elbet tek tük. Ötekiler o yalpalayanları ayıplarlar.

Eğer zemin sallanmaya başlarsa, dik durmakta zaten zor sabredenler de, fırsat bu fırsat hemen yalpalayanlara katılıp, göbek atmaya başlarlar. Dünden tav zaten...

Derken... Zemin batan bir geminin güvertesi gibi olursa... Yer çekimi kurallarının, dik durabilmeyi imkânsız hale getirdiği bir zeminde kimden ne "diklik" bekleyebilirsiniz? Akla mantığa, doğa kanunlarına aykırı...

Emir verin. Genelge çıkarın. Tehdit edin. Megafonu elinize alın, bağırın: "Dikkat dikkat! Herkes dik dursun! Dik durmayanlar hakkında soruşturma açılacak, gereği yapılacaktır. Dik durmayanlar en ağır şekilde cezalandırılacaklar, pişman edileceklerdir!" İstediğiniz kadar bağırın.

Sonra neden bu vatansızların, korkak menfaatçilerin, bu emre itaatsizlerin filikalara doluştuklarını da anlamaya çalışın. Neden fareler gibi gemilerini terk ettiklerine kızın köpürün.

Konuyla ne alâkası var şimdi mi?

Anlayan anlamıştır.

Anlamayanlardan özür dilerim. "Bu Titanic nerden çıktı? Bu batan gemi neyin nesi?" diyorsanız, ben de aynı sizin gibi düşünüyorum. Herhalde buraya yanlışlıkla karışmış. Özür dilerim.